Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: TL’de bir miktar değer kaybı olabilir
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde, Arap Bankalar Birliği tarafından İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesi‘ne katılarak konuşma yaptı.
Hazine Ve Maliye Bakanı Şimşek, Arap Bankacılık Zirvesi’nde “TL’de bir miktar zayıflık olacaktır, ancak volatilite son derece azalmıştır. Program öncesi dönemde aykırı değer (olarak tanımlanan) volatilite artık gelişmekte olan ülke para birimlerinin izlediği bant içindedir” dedi.
Şimşek, İstanbul’da yapılan Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada Arap ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik bağları kuvvetlendirmekten bahsetti.
‘Aramızdaki siyasi ilişkiler mükemmel durumda, bundan faydalanabiliriz’
Arap ülkelerinin sermaye ihraç eden ülkeler olduğunu, ekonomilerini çeşitlendirmek ve imalat sektöründe gelişmek istediklerini belirten Şimşek, Türkiye’de yatırımla bunları sağlayabileceklerini belirterek, “Aramızdaki siyasi ilişkiler mükemmel durumda. Bundan nasıl faydalanabiliriz, iki taraf için de en faydalı şekilde nasıl kullanabiliriz. Serbest ticaret anlaşmalarının buna tek başına bir çözüm oluşturduğunu düşünüyorum. Arap ülkeleri STA’lardan çekinmemeli” dedi.
Şimşek, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında en kolay işbirliği yapılabilecek alanların turizm, inşaat ve savunma sanayi olduğunu ifade etti.
Türkiye savunma sanayinin son yıllarda kaydettiğini ilerlemeye yürütülen geliştirme projesi sayısı ve ihracat hacmindeki artışla dikkat çeken Şimşek, “Komşu ülkelerle ortak tasarım, geliştirme ve imalat çalışmaları yürütüyoruz” derken, inşaat sektöründe Afrika, Orta Asya’da ayrıca Libya, Suriye ve Ukrayna’nın yeniden inşasında ortak rol oynayabileceklerini belirtti.
‘Savunma sanayiinde büyük ilerleme kaydettik’
Türkiye’nin son dönemde savunma sanayiinde gelişim gösterdiğini vurgulayan Şimşek, “Yerli savunma sanayimizi geliştirdik. Büyük bir ilerleme katettik. Çok zorlu bir dönemden geçiyoruz, bu alanda da yatırım yapmamız gerekiyor. Geçen sene savunma sanayi ekipmanları ihracatında Türkiye 11’nci sıradaydı. Barış içinde yaşayan bir bölge istiyoruz. Barış ve refah içinde yaşamak istiyorsak, bu yatırımları yapmaya devam etmemiz gerekiyor” dedi.
Türkiye ile Arap dünyasındaki ekonomik bağlantıların çok güçlü olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, halen keşfedilmesi gereken bir potansiyelin bulunduğunu belirterek, “Potansiyelimizi tam olarak kullanmıyoruz. Bağlantıların ve diyalogların geliştirilmesi çok önemli. Arap bankaları ve Türk bankalarının karşılıklı yaptığı yatırımlar çok önemli. Bütün bu unsurlar bizi birbirimize bağlayan zincirler anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
‘Önümüzdeki 3 yıl boyunca enflasyonu düşürmeye devam edeceğiz’
Coğrafi konumu ve bağlantılarının Türkiye’nin değerini artırmaya devam edeceğini altını çizen Şimşek, “En önemli ticaret ortaklarımız arasında Avrupa yer alıyor, yüzde 51 ihracat potansiyelimiz var. Orta Asya ve Kuzey Afrika da önemli bir ihracat ortağımız. Pandemi sonrası emtia fiyatları istikrara kavuştu. Piyasalar jeopolitik gerilimlere bir şekilde kulaklarını kapatmış durumda. Türkiye’nin politika öncelikleri; fiyat istikrarını devam ettirmek, mali pozisyonumuzu güçlendirmek, bütçe açığını daraltmak ve yapısal dönüşümüze devam etmek. Türkiye’de enflasyon yüksek ama düşecek, bunun için dezenflasyon programı geliştirdik. Bir yıllık bir geçiş dönemindeyiz. Uzun bir süreç önümüzdeki 3 yıl boyunca enflasyonu düşürmeye devam edeceğiz. Bu da yeni değerlerin ortaya çıkmasını sağlayacak. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler de büyümeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye henüz küresel dezenflasyon rüzgarına kapılmadı’
Türkiye’nin ekonomi programının sağlam politikalar ve yapısal reformların birleşimi sayesinde çalıştığının altını çizen Şimşek, “Deprem nedeniyle geçen sene büyük açık verdik. İlave tedbirler alıyoruz. Tasarruf tedbirleri geliştirdik ve vergi reformu gerçekleştiriyoruz aynı zamanda kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz devam ediyor. Bütçe açığının GSYH oranını yüzde 3’ün altına düşüreceğiz. Türkiye henüz küresel dezenflasyon rüzgarına kapılmadı. Parasal politikalarımız istikrarlı bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Cari açıktaki düşüş rezerv birikiminin temeli olacak. Portföy tercihleri TL’nin lehine olacak. Yapısal problemlerimizi çözüyoruz. Reel kur oranları bizim lehimize dönecek bu da dezenflasyonu daha da güçlendirecek. Bunların merkezinde büyümeyi sürdürülebilir hale getirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin CDS puanı 439 baz puan düştü. Kur değişkenliği nominal ölçüde devam ediyor. Değişkenlik azaldı. Büyüme kompozisyyonu ilerlemeye devam ediyor net ihracat buna büyük katkı sağlıyor, cari açık Mart ayında 57 milyar dolardan 30 milyar dolara düştü. Anlamlı bir şekilde düşmeye devam edecek ve GSYH’ye oranı yüzde 2.5’te kalacak” diye konuştu.
Türkiye’nin yapısal problemlerini çözüp değer üretmeye devam ettiğini söyleyen Bakan Şimşek, “Türkiye yapısal olarak büyük bir pazar. Genç nüfus ve GSYH oranı çok güçlü, Türkiye yaklaşık yaklaşık 12 AB üyesi ülkesinde daha büyük. Geçen sene 1.3 trilyon dolarlık bir potansiyel vardı. Büyüyen ve büyümeye devam eden bir ekonomi” dedi.
Bakan Şimşek TCMB rezervlerinin giderek arttığını belirterek yaklaşık 36 milyar dolar iyileşmenin söz konusu olduğunu vurguladı. Şimşek “Bu gerçekten güçlü bir iyileşme. Kur korumalı mevduattan çıkıyoruz ve TL mevduat rezervlerimiz arttı, güven artıyor. Yerel para birimiyle yapılan varlıklar da değer kazanmaya devam ediyor. Enflasyon beklentileri bir yıllık yüzde 33, hâlâ hedeflerimizin altında ama hedeflerimize ulaşınca daha iyi bir orana ulaşacağız” ifadelerini kullandı.
‘Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik beklentileri olumlu’
Mehmet Şimşek, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik beklentilerinin olumlu olduğunu belirterek, Türkiye’ye neden yatırım yapılması gerektiğine ilişkin bilgi verdi.
Türkiye’nin yapısal problemlerini çözmeye başladığını vurgulayan Şimşek, yapısal olarak Türkiye’nin gerçekten büyük, çalışma çağındaki nüfus, güçlü iç pazar ve büyüme dinamikleri sayesinde cazip bir pazar olarak öne çıktığını söyledi.
Şimşek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) en önemli sac ayaklarından birinin yapısal dönüşüm olduğunu, refahın sağlamlaştırılması için üretkenliği artırmak gerektiğini sözlerine ekledi.
Konuşmasının ardından bir gazetecinin “Bugün basında ‘uzun vadede doları dalgalanmaya bırakacağız’ ifadeniz yer aldı. Bu konuda ne söylemek istersiniz?” sorusuna Şimşek, “Zaten bırakıyoruz, orada bir sorun yok” karşılığını verdi.