Özgür Özel, Kamer Genç’in Ölüm Yıldönümü nedeniyle Tunceli’de Düzenlenen Anma Törenine Katıldı… “Kamer Genç’in Hikayesi, Cumhuriyet Hikayesi”
HABER: UZMAN BAĞIŞ/ KAMERA: MEHMET MEHMETLİOĞLU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç’i anma töreninde şunları söyledi: “Kamer Genç’in hikayesi, Cumhuriyetin hikayesidir. Tunceli’nin Nazımiye ilçesine bağlı Ramazan köyünde keçi güden bir çocuk, devletin imkanlarıyla geldi. Cumhuriyet’e gidip hakim ve savcı oldum.” Hukuk fakültesi mezunu, Anayasa yapılırken oradaydı, Cumhuriyetin verdiği misyonla o darbe anayasasına hayır oyu veren, sonra defalarca milletvekili olan ve yaptığı halde tekrar tekrar milletvekili olan tek kişiydi. sözünü sakınmıyordu, görevini biliyordu; vatanına, bayrağına, milletine, vatanın bölünmez bütünlüğüne bağlıdır. .. Bu dağlarda hakkında idam emri verildiğinde bile geri adım atmadı” dedi.
Eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç, ölümünün 8’inci yıl dönümünde Tunceli Nazımiye’deki mezarı başında anıldı. Anma töreninde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç ve Nazımiye Belediye Başkanı Cafer Kırmızıçiçek ile Kamer Genç’in eşi Sevim Genç de hazır bulundu. . katıldı. Törende saygı duruşunun ardından dua okundu. Konuşmalar yapıldı ve Kamer Genç’in mezarına karanfil bırakıldı.
SEVİM GENÇ: “HER ZAMAN ÜLKESİNE BÜYÜK BİR SAYGIYLA VE BÜYÜK BİR SAYGIYLA HİZMET ETTİ”
Kamer Genç’in eşi Sevim Genç şunları söyledi:
“Eşim ülkesi için canını verdi, kendini feda etti. Hayatı boyunca mücadelesinden vazgeçmedi. Hastayken bile ‘Ülkem kayboluyor’ diye üzüntüyle hatırladı. “Büyük bir saygıyla hizmet etti. Eşimi saygıyla anıyorum. Allah ona rahmet etsin.”
“BUGÜN 8’İNCİ KEZ AYNI TARİHTE, AYNI GÜN BURADAYIZ”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel şunları söyledi:
“Büyük bir heyecan ve büyük bir gurur içindeyim. Bugün 2016 Ocak ayında yine yanımda sevgili Veli Ağbaba ve Nurettin Demir ile birlikte Kamer kardeşimize verdiğimiz sözü yerine getirmek için buradan buraya ulaştık. Söz verdiğimiz gibi 2 metre karın ortasından kaldırıp ellerimizle yerine teslim ettik.O günden bu yana bugün 8’inci kez buradayız, aynı gün.Hangi mevki olursa olsun, hangi mevkide olacağız, Allah sağlık versin, başka bir engel çıkmadıkça ölüm yıl dönümünde de burada olacağız. 9 yıldır, 22 yıldır buradayım, Veli Ağbaba, Nurettin Demir ve Sevim Abla’yla birlikteyim. Ocak günlerinde, daha önce CHP Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili olarak buradaydım, bugün partinin Genel Başkanı olarak buradayım.CHP’nin genel başkanlığı şöyle bir sıfattır: 1 milyon 600 bin üyeye layıktır. Bu görev içlerinden biri bu görevi yerine getiriyor.Tüm CHP’liler Atatürk, İsmet Paşa ve Bülent Ecevit’in koltuğunda oturuyor.
“SÖZ VERDİĞİMİZ GİBİ UNUTMAMAYA VE UNUTTURMAMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Ve böyle günlerde Genel Başkanın burada bulunması, tüm CHP’lilerin burada bulunması anlamına geliyor. Bugün, partimin 18 yaşına yeni giren en yeni üyesinden, 100 yaşındaki en yaşlı üyemize kadar Kamer Genç’in ailesine en kalbi başsağlığı ve iyi dileklerimi sunuyor, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tarihin en haklı ismi olan Kamer Genç’in ailesine en kalbi taziyelerimi ve iyi dileklerimi sunuyorum. Daha fazlasını haykırmak için buradayım. TÜLOV Vakfı onun öyküsünü kitaplaştırdı. Geçtiğimiz günlerde o kitabı partimizin yöneticilerine, milletvekillerine ve delegelerine özel bir notla teslim ettim. Belgesel çekildi, resim sergisi açıldı. Söz verdiğimiz gibi unutmamaya ve unutturmamaya çalışıyoruz. Hatta onunla selfie çekip Twitter’da paylaşırdık. Veli Ağbaba, vefatından 15 gün önce evinde ziyarete gittiğinde, “Bakalım bundan sonra kiminle selfie çekeceksin” dedi, beni aradı ve “Ne yapabiliriz?” diye sordu. ‘Bir yolunu bulacağız’ dedik. Bu fotoğraf ondan. Her sene geliyoruz, yakında 9’uncusu olacak, Kamer Ağabey’i unutmayalım diye selfie çekiyoruz.
“KAMER GENÇ’İN HİKAYESİ, CUMHURİYET HİKAYESİ”
Çünkü kendi hayat hikayesini dinledim: ‘1940 doğumluyum. Babandan 3 yaş büyüğüm. İlkokula kadar keçi kovaladım. Bizim ülkemizde okul çağına gelindiğinde bir karar veriliyor: Ya keçinin peşinden gidersiniz ya da okula gidersiniz. Okula gittik. Keçinin peşinden gitmedik. Kar altında yürüyerek gittim. “Yatılı okula gittim ve evden ayrıldım” dedi. Sonra tüm hikâyesini anlattı; Ankara’yı ve Sevim Abla’yı anlattı. O zamanlar bunun mutlaka bir filme ve kitaba ihtiyacı olduğunu düşündük. Daha sonra burada Tansu’nun katkılarıyla ve Nurettin Hoca’nın başkanlığını yaptığı vakfımızla birlikte bunu yapmak mümkün oldu. O kitap bir Cumhuriyet hikâyesidir. Kamer Genç’in hikayesi Cumhuriyetin hikayesidir. Tunceli’nin Nazımiye ilçesine bağlı Ramazan köyünde keçi güden bir çocuk, Cumhuriyetin imkanlarıyla gelip hakim oldu, savcı oldu, hukuk fakültesini bitirdi, sonra Anayasa yapılırken oradaydı, o da oradaydı. Cumhuriyetin verdiği misyonla o darbe anayasasına hayır oyu veren ve ardından defalarca milletvekili olan tek kişi. sözünü sakınmadığını, görevini bildiğini; Vatana, bayrağa, millete, vatanın bölünmez bütünlüğüne sadıktır… Bu dağlarda kendisine idam emri verildiğinde dahi geri adım atmamıştır.
“KAMER GENÇ, DÜNYANIN EN CESUR İNSANLARININ YAŞADIĞI BU COĞRAFYA’NIN TEMSİLCİSİ OLARAK HEPİMİZİN EN CESURLARIYDI”
Şimdi başkanlığını yaptığım gruba her zaman söylediğim bir şey var: Biz bizzat geri çekiliriz, korkarız, sessiz kalırız, boyun eğeriz ama CHP’li milletvekilleri söylediklerinden bir kelime eksik söyleyemezler, geri adım atamazlar. bir santimetre bile bükemezler. Çünkü biliyorlar ki bir santimetre bile eğilsek bu millete diz çöktürecekler. Kamer Genç bireysel olarak dünyanın en cesur insanı değildi ama dünyanın en değerli insanlarının yaşadığı bu coğrafyanın temsilcisi olarak hepimizin en cesuruydu. 300 kişi üzerine yürürdü ve o tek kelimesini geri almazdı. Tekrar kürsüye çıkacak ve tam olarak bildiği şeyi bir kez daha söyleyecekti. Bir gün Meclis’te 300 kişiye karşı 6 kişiydik, ‘Veli Ağbaba bir daha kürsüye çıkmasın’ diyorlardı, çayhanede toplandık, dışarıda 300 kişi vardı. ‘Kamer Ağabey’den öğrendiğimiz bir şey var’ dedik. Bu kürsüye çıkamazsak bir daha kalkamayız. Bu kelimeyi bir daha söyleyemeyiz. Ölüm var, bu kürsüye çıkıp doğru bildiğinizi söylemekten geri dönüş yok.’ Cesaretimiz hepsinin geri adım atmasına neden oldu. Bunu öğrendik, uyguluyoruz.
“‘VAZGEÇMİYORUM, KORKMUYORUM, GERİ ÇEKİLMİYORUM, DOĞRU BİLDİĞİMİ SÖYLÜYORUM, GERİSİNİ ONLAR DÜŞÜNSÜN’ KAMER GENÇ GÜLÜMSEDİYORUM”
Bundan sonra doğru bildiğimizden geri dönmeyeceğiz. Biz de onun gibi laikliğin tartışılmasına izin vermiyoruz. Biz de onun gibi bayrağın ve vatanın bölünmez bütünlüğünün sorgulanmasına izin vermiyoruz. Biz de onun gibi doğru bildiğimiz hiçbir şeyden geri durmuyoruz. Ne dediklerini düşünmüyoruz. Kendi işlerini, kendi politikalarını yapacaklar; Doğru olduğunu bildiğimiz şeyi yapacağız. Güveni koruyacağız. Emanet Atatürk’ün emanetidir. Eğer biz Kamer Genç gibi cesur, Kamer Genç gibi kararlı ve bu güveni korurken onun gibi inatçı olursak, bir gün öldüğümüzde hangi mevkide olduğumuzun, hangi unvanımızın olduğunun bir önemi kalmayacak; Kar, kış, yol ne olursa olsun ailesi burada, mezarının başında olacak. Kendisine kan bağı olan ailesi, CHP ailesi, Kamer Genç’i tanımanın onuru ve mutluluğu yanında, ona gönülden destek veren bizim gibi kocaman ailesi de yanındadır. Emin olun, Türkiye’nin 81 ilinde, 976 ilçesinde, Kamer Genç adı anılıp odalarında çınladığında herkesin yüzünde Kamer Ağabey’in hoş gülümsemesi var. ‘Vazgeçmeyeceğim, korkmayacağım, geri çekilmeyeceğim, doğru bildiğimi söyleyeceğim, gerisini onlar düşünsün’ diye gülümsüyor Kamer Genç.
“ESKİ BAŞKANA SADAKAT, PARTİSİNİ İktidara GETİRMEKLE OLABİLİR. NAZIMİYE’DE, TUNCELİ’DE VE TÜRKİYE’DE PARTİSİNİ İktidara getireceğiz”
Tüm CHP’liler Kamer Genç’in bu kararlılığına sahip olduklarında biz mutlu olacağız, o zaman bu ülkede herkes mutlu olacak. Nazımiye’den size söz veriyoruz. Dün gelmeden önce Sayın Genel Başkanımızı aradım, dün akşam buluşacaktık ama programı olduğu için bu akşama erteledik. Gelmeden önce Kemal Bey’i çağırmak geleneğimizdir. ‘Ülkenize vereceğiniz bir talimat veya söyleyeceğiniz bir şey var mı?’ diyoruz. Değerli Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu selamlarını iletti. Selamlarınızı alıp kendisine götüreceğim. Herkesin bizden bir beklentisi var, ‘Kemal Bey’e sadık olun’ diyorlar. Her zaman şunu söylüyorum: Vefa göstermenin birçok tarifi var ama benim anladığım vefa şudur: Bir önceki genel başkana sadakat, partisini iktidar yapmakla sağlanır. Onun partisini Nazımiye’de, Tunceli’de, Türkiye’de iktidar partisi yapacağız. Genel Başkanımız Deniz Baykal’a, Bülent Ecevit’e, İsmet İnönü’ye ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e partilerini iktidar yaparak bağlılığımızı göstereceğiz. Kamer Ağabey’in yolundan ayrılmayın. Onun yolu hakikatin ve dürüstlüğün yoludur. Partimizin ve Atatürk’ün yolundan ayrılmayın. “Atatürk’ün yolundan sapmayana kimse bir şey yapamaz.”
