Türkiye’de İnsan Kaynakları Algısı Geliştirilmeli
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Salim Atay, Türkiye’de, insan kaynakları alanında, toplumsal geçmişi, kültürel zenginliği, insana bakış açısını yansıtacak insan kaynakları algısının geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
İnsan Kaynakları Meslek Derneği tarafından bir otelde, İnsan Kaynakları Arenası programı düzenlendi.
“Mesleğimizin Yaşam Bulan Değerleri” başlıklı panele, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Salim Atay, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol konuşmacı olarak katıldı.
Salim Atay, 2 milyon KOBİ’de, 481 bin 256 muhasebeci, 255 bin 689 büro işçisi, 133 bin sekreter çalışmasına karşın sadece 32 bin insan kaynakları (İK) personeli bulunduğunu belirtti.
Gelişmiş ekonomilerde insan kaynakları personeli sayısının çalışan nüfusa oranı yüzde 1,7 iken, Türkiye’de bu rakamın binde 2 olduğuna dikkati çeken Atay, bu oranı 5 yıllık periyotta yüzde birlere ulaştırmayı hedeflediklerini bildirdi.
Atay, “Birçok alanda nasıl dünyada kendi kültürümüze uygun hizmet üretebilir, ürün geliştirir, konsept geliştirebilir hale geldiysek insan kaynakları alanında da toplumsal geçmişimizi, kültürel zenginliğimizi, insana bakış açımızı yansıtacak insan kaynakları algısı da geliştirmek zorundayız.” dedi.
TÜİK verilerine göre, 2019’da yüzde 28 olan 20-24 yaş grubu işsizlik oranının, 2023’te yüzde 18’e düştüğünü anlatan Atay, “İlk defa biz Akdeniz Havzası’ndaki ülkelerden daha iyi bir konuma geldik. Ekonomist arkadaşlarımız da buna Bölgesel Kariyer Fuarları ve Ulusal Staj Programı gibi araçlarımızın nasıl bir etkisi olabilir diye hesap ettiler. Bizim ekonometrik modele göre, bu 10 puanlık düşüşün 6,1’i bu geliştirdiğimiz erken dönem kariyer fırsatlarıyla ilgili araçların etkin ve verimli çalışmasından doğmuş.” şeklinde konuştu.
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Akkol da dünyada birçok değişim akımının yaşandığını, bunun ikisinin beşeri ve teknoloji alanlarında olduğunu dile getirdi.
Dünya hızla değişirken işletmelerdeki bazı prosedürlerin 40-50 yıl öncesine dayandığına işaret eden Akkol, genç çalışanların iş yerlerindeki eski prosedürlere gösterdiği tepkilerin iyi bir şey olduğunu söyledi.
İnsan kaynaklarının çok zor bir meslek olduğunu vurgulayan Akkol, “Ben insan kaynaklarını öncelikle çalışanın sesi, temsilcisi, sendikası olarak görüyorum.” ifadesini kullandı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay ise sendikal örgütlenmenin ve işçiye doğru davranmanın önemine değinerek, “İşçiyi aşağılarsak, sendikacıyı itibarsızlaştırırsak bu ülkede demokrasiyi sağlam zeminlere oturtamayız.” diye konuştu.